Son günlerde, halka arz süreciyle borsaya kote olan firmaların, topladıkları fonlar aracılığıyla finansman maliyetlerini azaltmayı amaçladığı konusu, basında ve sosyal medyada en çok tartışılan konulardan biri haline geldi. Ancak, bu süreçlerin küçük yatırımcılara kâr sağlamaktan ziyade, şirketlere maliyetsiz kaynak yaratması eleştiriliyor. Özellikle son dönemlerdeki başarısız halka arzlar, küçük yatırımcıların güvenini sarsmış durumda.
Küçük yatırımcıların, şirketlerin yayınladığı izahnameyi tam olarak okumaması ve finansal verileri yeterince analiz edememesi de dezavantaj yaratıyor. Bu bağlamda, halka arz hazırlıklarını tamamlayan GÜLERMAK AĞIR SANAYİ İNŞAAT VE TAAHHÜT A.Ş., bu süreçleri anlamak için bir örnek teşkil ediyor.
1958 yılında kurulan GÜLERMAK, dünya çapında tanınan bir inşaat ve altyapı şirketi olarak, sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal refahı desteklemeyi hedefliyor. Şirket, 56 tamamlanmış ve devam eden projeyle inşaat alanında önemli bir konumda bulunuyor.

2023 yılı itibarıyla 18.328.257.236 TL hasılat açıklayan şirket, bir önceki yıla göre %18,45’lik bir artış sağladı. 2023 yılındaki net karı ise 1.135.993.802 TL olarak belirlenirken, bu da %782,10’luk bir artışı ifade ediyor. Karlılıktaki bu artış, temettü beklentisi olan yatırımcıların dikkatini çekiyor. Ayrıca, özkaynaklarını %10,13 artıran GÜLERMAK’ın dönen varlıklarının kısa vadeli yükümlülükleri karşılama oranı %153 ile güçlü bir seviyede bulunuyor.
Halka arz ile elde edilecek fonların kullanım amacı da kritik bir öneme sahip. GÜLERMAK, bu fonların %90-95’ini şirkete değer katmak için kullanmayı hedefliyor. Dağılım ise şu şekilde planlanmıştır:
- Makine ve Ekipman alımı (%45 – %50)
- Kamu-özel işbirliği KÖİ projesi işletme sermayesi (%15 – %20)
- Güneş Enerji Santrali finansmanı (%25 – %30)
- Finansman maliyetlerinin azaltılması (%5 – %10)
Paydaş olmayı düşündüğünüz şirketlere ve katılım sağlamayı düşündüğünüz halka arz işlemlerine bu açıdan yaklaşmanız, yatırımlarınızı korumanıza yardımcı olabilir. GÜLERMAK örneği, küçük yatırımcılar için önemli bir ders niteliği taşımaktadır.
Yazar: Doğan SİPAHİ